KADIKÖY’de diş hekimi Şeyma Biran’ı (64) muayenehanesinde 21 bıçak darbesiyle öldüren sanık Ziya Ersoy (51) ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada savunmasını yapan sanık Ziya Ersoy, “O sırada birden bayıldım. Aklım başıma gelince asıl duruşta Şeyma Biran’ın ayağının dibinde bekliyordum” dedi.
İlk celsesi Anadolu Adliyesi 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ziya Ersoy (51) ve tutuklu sanık Abdullah Artut (41) katıldı. Duruşmaya tarafların avukatları da katıldı.
“HAVLULARI BIÇAĞIN ÜZERİNE YERLEŞTİRMEK İÇİN ÇANTA ARADIM”
Sanık Ziya Ersoy, savunmasında protez için fiyat araştırması yaptığını, bu sırada Şeyma Biran’ın muayenehanesine girdiğini, eşi olmadığı için saat 16.00’da tekrar muayenehaneye gittiğini ifade etti. Sanık, “Söylediği saatte yine ofise gittim. Beni muayene ederken ayağı tezgaha takıldı ve düşecek gibi oldu. Elimi tutmamak için tuttuğumda elim kanadı. Düştüm. Elimi kağıt havluyla silerken bastırdı ve ‘Ruhun çok güçlü. Çakraların kapalı ben açayım sana’ dedikten sonra ‘Sana ücretsiz seans vereceğim’ dedi. yan odada taşları olduğunu, oradan güç alacağını söyledi.” Ben de bu işlere inanmadığımı söyledim. Yapacağımı söyledi. Çakralarımı açmak için vücudumun çeşitli yerlerine dokundu. Her seferinde onu incitmeye çalıştım ama vücudum ağırlaştı. terlemeye başladım Çantamdaki havluyu alıp elimi ve yüzümü sildim. O an içim bir ferahladı.” Kendime geldiğimde Şeyma Biran’ın ayağının dibindeydim. Şeyma’nın sol tarafı kanıyordu sanki. Nefes almıyordu. Kendi kendime kontrol ettim. Hayatımda ilk defa bir ceset gördüm orada kötüleştim olay yerinde bulunan havlu bıçak ve kağıt havlu ve ıslak mendil gibi malzemeleri koymak için çanta aradım Şeyma’nın çantasını ayakta aldım Kapıda içindekileri boşaltıp malzemeleri çantaya koydum. Ancak daha önce bıçağı kağıt havluyla sildim. Bunların hepsini Şeyma’nın çantasına koyup dışarı çıktım” dedi.
10-15 dakika yürüdükten sonra taksiye bindiğini belirten Ziya Ersoy, “Eve gidemeyecek kadar kötü olduğum için Abdullah arkadaşımı aradım. sahilde oraya gittim.onunla ve arkadaşlarıyla biraz vakit geçirdim.yanımda getirdiğim havluyu,peçeteleri,kağıt havluları ve gömleğimi buradaki çöpe attım.sonra abdullahın dükkânına gittik.bana ne olduğunu sorunca elimdeki yara iskelede iki kişi ile omuz kavgası olduğunu ve biraz kavga ettiğimi ve orada yaralandığımı söyledim.Sonra annem aradı evde beklediğini söyledi.Abdullah’a dedim ki, Haftaya Çınarcık’a gidip bıçağı ona bırakabilir miyim diye sordum, Çınarcık’a giderken alırım dedim, ilk başta kabul etmedi, ben yeni aldım deyince kabul etti. ve kredi kartı slipimi gösterdi.İşten çıkarken sırt çantamı çöpe attım.Olaydan pişmanım.Beraatimi istiyorum’ifadesini kullandı. Suçsuz olduğunu ifade eden sanık Abdullah Artut da bıçağı güvenlik görevlilerine teslim ettiğini ve olaydan haberi olmadığını söyleyerek beraatini istedi. Mahkeme, Ziya Ersoy’un ceza ehliyetinin olup olmadığına ve eksikliklerin giderilmesine yönelik rapor için Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
İddianame
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Ziya Ersoy’un “Suçun işlenmesine yardımcı olmak amacıyla kadını kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. “nitelikli yağma” için yıllarca. Diğer sanık Abdullah Artut ise ‘suç delillerini yok etmek, gizlemek veya değiştirmek’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırıldı.
